Şebnem Ferah
"Eski"
Eski bir şiir, eski bir hikaye,
Eski bir ezgi, var aklımda.
Herkes hayattaydı, bildiğim herkes,
Hiç korku yoktu, yoktu aklımda.
Eski bir kitap, eskimiş resimler,
Eski bir şarkı, var aklımda.
Sevdiğim birini, hiç kaybetmemiştim,
Kaybetmek yoktu, yoktu aklımda.
Sıradan basit bir günün uğruna,
Hiç dua etmemiş, hiç yalvarmamıştım.
Sen nasıl başardın, yüz yıllık ağaç gibisin?
Nasıl böyle kaldın, uyurken eskimeyen, eskise de değerlenen?
Sen nasıl başardın, yüz yıllık ağaç gibisin?
Nasıl böyle kaldın, yoksa sen de sadece öyle duranlardan mısın?
Eski bir oyun, eski bir sokakta,
Eski bir hırka, var omzumda.
Aşka inanırdım, her hücremle,
Hiçbir yük yoktu, yok omzumda.
Hiç dua etmemiş, henüz yalvarmamıştım.
Sen nasıl başardın, yüz yıllık ağaç gibisin?
Nasıl böyle kaldın, uyurken eskimeyen, eskise de değerlenen?
Sen nasıl başardın, yüz yıllık ağaç gibisin?
Nasıl böyle kaldın, yoksa sen de sadece öyle duranlardan mısın?
Sen nasıl başardın, yüz yıllık ağaç gibisin?
Nasıl böyle kaldın, uyurken eskimeyen, eskise de değerlenen?
Sen nasıl başardın, yüz yıllık ağaç gibisin?
Nasıl böyle kaldın, yoksa sen de sadece öyle duranlardan mısın?